Es-Selamu Aleykum, geçen haftaki yazımdan bu yana bana ulaşan eposta ve dm'lerde yer alan temel nokta şu;
17/25'te Hizmetin kendi payına çıkarması gereken dersleri ısrarla ve inatla reddetmesi, gerçekçi çözümler bulmak yerine işi hizmet içindeki seçkinlerin kan davası olarak görülmesine neden oluyor. Daha önceki öngörüsüzlüklerden daha büyük bir gaflet hali ortamı sarmış durumda.
Türkiye'deki yüzbinlerin hayal kırıklıkları ve kararsızlıkları artık başka bir boyuta evriliyor.
Bu hadise küresel vizyonu terk edip, Zarrab gibi ucuz bir adamın kuyruğunda küresel bir oyuncağa dönüşüyor olmanın tescili olarak kabul ediliyor.
Üstünden 4 yıl geçmiş, önce bozulmuş şimdi de çürümüş bir yemeği tekrar ısıtıp masaya koymanın ve bunu bir kurtuluş reçetesi gibi satmanın hizmete maliyeti tahmin edilenden çok daha büyük olacak.
Hizmetin tuzu kuruları kendi hamlelerine o kadar odaklanmışlarki karşısındakinin onlara vereceği ölümcül cevap hakkında en ufak bir fikir sahibi bile değiller.
Ben burada Hizmete ve tarihe karşı önemli bir görevi icra ettim.
Bu uyarılara kulak verilseydi, PROBLEMLERDEN ÇIKIŞ ve KURTULUŞ için bir ümit doğacaktı.
Ancak böyle olmadı. Şu an son sahnenin son perdesine hızla yaklaşıyoruz. Buna dur demeyen herkes bu yok oluşun sorumlusu olacaktır.
Unutma tek hamle sahibi sen değilsin. Bu halin bir gaflet değilse, affedilemez çok büyük bir ihanet!
Ey HİZMET, Allah rızası için ÖZÜNE DÖN!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder